“Çocuğu olmayan karı kocadır, aile değildir” SÖZÜNE BAKIŞ

 “Çocuğu olmayan karı kocadır, aile değildir” ifadesi, hem sosyolojik hem psikolojik açıdan tartışmalı ve indirgemeci bir yaklaşımdır. Aile kavramı, sadece biyolojik çocuk sahibi olmayı merkeze alan bir tanımlamayla sınırlandırılamaz. Modern sosyal bilimlerde aile, yalnızca üreme üzerinden tanımlanan bir yapı olmaktan çıkarak; duygusal, hukuki, kültürel ve sosyal bağlarla inşa edilen bir sistem olarak ele alınmaktadır (Giddens, 2013).


Birbirini seven, destekleyen, birlikte yaşam kuran iki bireyin oluşturduğu çekirdek yapı da aile olarak kabul edilir. Bu yapı, sosyolojik olarak “nükleer aile” biçiminde tanımlanır ve çocuk sahibi olma durumuna göre farklı varyasyonlara ayrılır. Örneğin, “çocuksuz nükleer aile”, birçok sosyolog tarafından geçerli bir aile biçimi olarak tanımlanmıştır (Parsons & Bales, 1955).

Ayrıca günümüzde çiftlerin çocuk sahibi olmama tercihleri de kişisel özgürlük, ekonomik nedenler, kariyer hedefleri veya sağlık gibi faktörlere dayalı olarak değerlendirilmektedir ve bu durum aile statülerini ortadan kaldırmaz.

Psikolojik açıdan da aile kavramı, bireylerin bağ kurduğu, aidiyet hissettiği, karşılıklı sevgi ve destek gördüğü bir ortam olarak tanımlanır. Bu bağlamda, çocuk sahibi olmamak aile içi duygusal bağların ya da işlevselliğin zayıf olduğu anlamına gelmez. John Bowlby’nin bağlanma teorisine göre, sağlıklı bir aile ortamı, bireylerin güvenli bağ kurabildiği, duygusal destek alabildiği ve psikolojik ihtiyaçlarının karşılandığı bir alandır (Bowlby, 1988). Bu ihtiyaçlar, sadece ebeveyn-çocuk ilişkisiyle değil, eşler arasındaki ilişkiyle de sağlıklı şekilde karşılanabilir.

Hukuki açıdan da evlilik birliği, çocuk sahibi olmaya bağlı olarak değil, tarafların resmi bir sözleşmeyle kurduğu yaşam ortaklığı üzerinden tanımlanır. Türk Medeni Kanunu’na göre aile, evlilik birliğiyle kurulur ve çocuk bu yapının doğal bir sonucu olabilir ama zorunlu bir şart değildir.

Son olarak , “çocuğu olmayan karı kocadır, aile değildir” düşüncesi günümüz bilimsel verileriyle ve çağdaş aile tanımlarıyla örtüşmemektedir. Aile olmak, çocuk sahibi olmakla değil; sevgi, bağlılık, dayanışma ve ortak yaşam iradesiyle mümkündür. Bu nedenle, çocuğu olmayan eşleri “aile” olarak görmemek, hem bilimsel gerçeklikten uzak hem de toplumsal çeşitliliğe karşı hoşgörüsüz bir yaklaşımdır.

Yorumlar