Anne ve baba sevgisizliğiyle büyümek, bir insanın hayatında
derin ve kalıcı yaralar açmaktadır. Bu yaralar, sadece çocukluk dönemini değil,
yetişkinlikteki iş hayatını da olumsuz etkilemektedir . Sanki görünmez bir yük
gibi, hayat boyu taşınması gereken bir durumdur.
Çocukluk Döneminde Yaşanan en büyük sorunları, duygusal boşluktur. Sevgiye aç
büyüyen bir çocuk, kendini değersiz ve yalnız hissedebilir. Bu his, özgüven
eksikliğine ve güvensizlik duygusuna dönüşür.Akabinde duygusal dengesizlikler,
öfke patlamaları ve ani duygu değişimleri sıkça görülür. Sanki bir volkanın
içinde yaşamak gibidir.
Sosyal hayatın içinde de zorluklar yaşarlar. Özellikle çevrelerinde ilişki
kurmakta ve bu ilişkiyi sürdürmekte zorlanırlar. İnsanlara güvenmekte güçlük
çekerler, sanki herkes onlara zarar verecekmiş gibi hissederler. Bu durum onlar
için
sosyal izolasyon, içe kapanıklık ve yalnızlık duygusu, çocukluktan itibaren
hayatlarının bir parçası olmaya başlar .Okul başarısında düşüş, konsantrasyon
eksikliği ve öğrenme güçlükleri yaşarlar. Zihinleri sürekli bir karmaşa
içindedir.
Problem çözme becerileri zayıflar, sanki hayatın zorluklarıyla başa çıkmak için
gerekli araçlara sahip değillermiş gibi hissederler.
Peki Bu Bireylerin İş Hayatındaki Yansımaları nasıl olur ?
İş arkadaşlarıyla ve yöneticilerle sağlıklı ilişkiler kurmakta zorlanırlar.
Etraflarına sanki görünmez bir duvar örerler.Takım çalışmasına uyum sağlamakta
güçlük çekerler, sanki kimseye güvenemezlermiş gibi hissederler.Otorite
figürleriyle sorun yaşarlar, sanki çocukluktaki yaralar tekrar açılırmış gibi
düşünürler.
İş Performansında sorun yaşarlar .Düşük motivasyon, işe odaklanamama ve sürekli
bir huzursuzluk hali hakimdir. Sanki içlerinde sürekli bir boşluk
vardır.Stresle başa çıkmakta zorlanırlar, en ufak bir eleştiri bile büyük bir
yıkıma neden olabilir. Başarısızlık korkusu ve risk almama eğilimi gösterirler,
sanki her adımda düşecekmiş gibi hissederler.
Kariyer Gelişimi bakımından bakıldığında ve değerlendirildiğinde ,kendilerinde
güven eksikliği nedeniyle kariyer hedefleri belirlemekte zorlanırlar. Sanki hak
etmedikleri bir yere gelmişler gibi hissederler. Yükselme fırsatlarını
değerlendiremezler, sanki görünmez bir el onları geri çeker.İş tatminsizliği ve
sık iş değiştirme eğilimi gösterirler, sanki hiçbir yerde mutlu olamazlarmış
gibi hissederler.
Bu yaralarla yaşamak zordur, ama imkansız değildir. Terapi, danışmanlık ve
destek grupları, iyileşme sürecinde önemli bir rol oynar.
Geçmişin izlerini silmek zaman alır, sabır ve çaba gerektirir. Ama her adımda
biraz daha iyileşmek mümkündür.
Kendinizi sevmeniz ve şefkat göstermeniz oldukça önemlidir. Kendinizi affedin
ve kendinize karşı anlayışlı olun. Geçmişin yüklerini bırakmak için kendinize
izin verin.!!!!
Yorumlar
Yorum Gönder