Hayatın
içinde gözlemlediğim, deneyimlediğim ve öğrendiğim bazı temel gerçekler var ki,
bunlar bana derin bir bilgelik kazandırdı. Yaşanmışlıkların süzgecinden
geçirilmiş bu gerçekler, hayatın acımasız ama öğretici yanlarını gözler önüne
sermektedir.
Bir gün, "Ah" alanın abad olmadığını gördüm.”sözü haksızlığa uğrayan,
incitilen insanların beddualarının, er ya da geç, haksızlık yapanları bulduğunu
fark ettim. Başkalarının hakkını yiyen, onları üzen kişilerin, eninde sonunda
bunun bedelini ödeyeceği gerçeği, hayatın adaletinin bir parçası olarak beni
derinden etkiledi.
“Büyük konuşanları küçülürken izledim.” sözüyle Kibir ve gururun insanı nasıl
yanıltabileceğini, büyüklenenlerin zamanla nasıl küçük duruma düştüklerini
gözlemledim. Hayatta hiçbir şeyin garantisi olmadığını, her zaman mütevazı
olmanın önemini hatırladım. Bu, bana alçakgönüllülüğün ne kadar değerli
olduğunu öğretti.
"Kınayıcıların beteri ile sınandıklarına şahit oldum..." Bu ifadeyle
anlatılmak istenen ise , başkalarını eleştiren, yargılayan insanların, zamanla
aynı duruma düşerek eleştirdikleri şeyleri kendilerinin de yaşadıklarını
gördüm. İnsanları yargılamadan önce kendi kusurlarımıza bakmamız gerektiğini,
kimsenin mükemmel olmadığını unutmamak gerektiğini anladım.
Öyle ki , bu yazı hayatın karmaşıklığına, adaletin tecellisine ve insan
doğasının zaaflarına dair derin bir bakış açısı sunmaktadır. Yaşadığımız
tecrübelerin bizi nasıl olgunlaştırdığını, hayatın bize neler öğrettiğini
düşündürmektedir. Aynı zamanda, başkalarına karşı daha anlayışlı, hoşgörülü ve
mütevazı olmamız gerektiğini vurgulamaktadır. Bu sözleri hatırlamak ve
unutmamak, hayat yolculuğumda bana ve benim gibi düşünenlere rehberlik ediyor.
Yorumlar
Yorum Gönder