"Son dönemde yaşanan olayları
göz önünde bulundurduğumda, Antik Yunan'ın önemli düşünürlerinden Sokrates
aklıma geliyor. Onun yaşamı ve sonu, Sokrates'in neden öldüğü ve neyle
suçlandığı yüzyıllardır tartışılan bir konu olmuştur.
Sokrates'in neden öldüğü ve neyle suçlandığına dair bildiklerim araştırdığım ve
okuduklarım kadardır . Bu olay detaylıca incelenebilir. Ancak anladığım
kadarıyla, Bazı Atinalılara karşı düşüncelerini ifade etmesi ve gençlerin
ahlakını bozma suçlamaları sonucunda baldıran zehri içirilerek ölüme mahkûm
edilen Sokrates, MÖ 399 yılında Atina'da baldıran zehri içirilerek ve bir
mahkeme kararıyla ölüme mahkum edilmiştir. Bu karar, Atina şehir devleti
tarafından kendisine yöneltilen iki temel suçlamanın sonucuydu.
- İlk olarak, dinsizlik (asebeia) suçlaması vardı. Bu, benim anladığım
kadarıyla, Sokrates'in 'şehrin kabul ettiği tanrılara inanmamak' ve 'yeni
tanrılar icat etmek' iddialarını içeriyordu. O dönemdeki yaygın inanışlara
eleştirel yaklaştığı, mitolojik hikayeleri sorguladığı ve ahlaki konularda
kendi içsel 'daimon'una ( iç ses) güvendiği söyleniyor. Bu durum, geleneksel
dini otoriteler tarafından devlete ait inançlara aykırı bir duruş olarak
algılanmış. Hatta, bu içsel rehberliğe yaptığı vurgunun, Atina'nın tanrıları
yerine kendi uydurduğu tanrılara inandığı şeklinde yorumlandığı da
belirtiliyor.
- İkinci ve bir diğer önemli suçlama ise gençlerin ahlakını bozmakla
ilişkiliydi. Bu da, Sokrates'in felsefi öğretileri ve Atina gençliği yani
öğrencileri üzerindeki etkisiyle ilgiliydi. Sürekli soru sorarak insanları
düşünmeye teşvik ettiği, 'diyalektik yöntem' olarak bilinen bu yaklaşımının,
gençlerin otoriteyi ve yerleşik inançları sorgulamasına neden olduğu ifade
ediliyor. Ayrıca, bilginin erdemin temeli olduğuna inanması ve insanları doğru
bilgiye yönlendirmesi, bazı Atinalılar tarafından gençlerin mevcut toplumsal
normlardan uzaklaşmasına ve ahlaki değerlerinin zayıflamasına yol açmakla
eleştirilmiş. Dahası, öğrencilerinin arasında sonradan tartışmalı siyasi
figürlerin bulunması da bu suçlamaları güçlendirmiş gibi görünüyor.
Söylenenlere göre, mahkeme sürecinde Sokrates'in yaptığı savunma oldukça dikkat
çekicidir. Kendi düşüncelerini ve felsefi yaklaşımını cesurca ifade ettiği
aktarılmaktadır. Ancak, bu savunma onu ölüm cezasından kurtaramamıştır.
Sokrates'e atfedilen bazı sözler, onun felsefi derinliğini ve hayata bakış
açısını yansıtmaktadır. Örneğin, 'Artık ayrılma vakti geldi çattı, ben ölmeye,
sizler de yaşamlarınızı sürdürmeye gidiyorsunuz. Hangisinin daha iyi olduğunu
sadece tanrı bilebilir.' şeklindeki ifadesi, ölüm karşısındaki metanetini ve
bilinmeyene olan teslimiyetini düşündürmektedir. Yine, 'Kimseye hiçbir şey
öğretemem, sadece onların düşünmelerini sağlayabilirim.' sözü ise, onun öğretme
yöntemine ve bireysel düşüncenin önemine verdiği değeri göstermektedir.
Bu tarihi figürün yaşamı ve düşünceleri, günümüzde de farklı açılardan
değerlendirilmeye devam etmektedir."Sokrates adı yaşıyor Ya mahkeme
başkanın adını hatırlayan var mı ?
Yorumlar
Yorum Gönder